Cennet, Fiilen Anne Olanların Ayakları Altında...

22 Haziran 2012 Cuma

Bu dünya bir imtihan dersanesi... Hepimiz bu imtihan dersanesinin talebeleriyiz. Bu talebelik kıyamete kadar sürecek.  Yaşımız ne olursa olsun son nefesle son bulacak.

Dünyada bir ilme ihtiyacımız var. İnsan ilme muhtaçtır. 

İlim, Kur'an ve sünnet-i seniyyedir.

İlmi amel-i salihlere geçirebilmeliiyiz. Geçiremeyen Cuma Suresinde buyurulduğu gibi "kitap yüklü merkepler" oluyor. Bilgi zihinde kalıyor.

Bilgiyi amel-i salihlerle icra etmek lazım. Yoksa o bilgi çöker kalır.

Bütün bilgiler bizi Allah'a götürmeli. Nefsaniyetimizi palazlandırmamalı.

Göz kalbe gözlük olmalı. Bakılan herşeyde Allah bulunmalıdır. Bu satırlardaki ilimle olmaz! Ancak takva ile olur. Kalbin inkışaf etmesi ile... İlmin sadra intikali ile...

İnsan, nefis engelini aşamadığı müddetçe gafildir, habersizdir!

Cenab-ı Hak kulluğumuzu unutmamamızı istiyor. Unuttuğun an, tecessüs başlıyor, yalan başlıyor...

Siyer, Allah Rasulünün duygularıyla duygulanmaktır...

Allah Rasulünü tanımadan dini tanıyamayız.

Ayetleri Allah Rasulünün hayatı tefsir ediyor.

Asr-ı Saadette hiç psikiyatri hastalığı duydunuz mu? Şifa menbaı, merkezi Allah Rasulü idi. Sahabe-i Kiram, Efendimizden takva alıyorlardı.

Herkes Efendimize yaklaştığı nisbette, Efendimizin hayatında kendi problemini çözer.

Kainatın hocası, muallimi Efendimiz -sallallahu aleyhi ve sellem- dir.

Cenab-ı Hak kadınlara fazla bir hissiyat veriyor. Bu hissiyatı nefsani arzularında kullanmaması gerekir.

Cennet, ismen anne olanların değil, fiilen anne olanların ayakları altındadır...

Elinizden, dilinizden, yüreğinizden müstefid olunan kimselerden olmanız niyaz ve duasıyla... Amin.

Mirac Kandili

16 Haziran 2012 Cumartesi

Her meşakkat ve iptilalardan sonra bir kolaylık vardır.

Kalp mücella bir ayna gibi olmalıdır.

Kalp, esma-i ilahinin tecellilerine layık hale gelmelidir.

Efendimiz, mirac gecesi  beşerî alemin, tahayyülümüzün ötesine çıkarıldı. Zaman ve mekan ortadan kaldırıldı.

Efendimizin kalbinin alıcı hale gelmesi için şakk-ı sadr hadisesi vuku buldu.

Geceler, Allah'a yaklaşmaya da uzaklaşmaya da birer vesiledir.

Cenab-ı Hak gecede mağfiret kapısını açıyor.

Alın nasıl secdeye gidiyorsa, kalpte Allah ile beraber olmalıdır.

Cenab-ı Hak yalnız bedenî bir namaz istemiyor!

Kitap ve sünneti hayatımızın her safhasına aksettirebilmeliyiz.

Hayatımızda Kur'an ve sünnetten bir boşluk bulunmayacak!

Kalpler, takvası nisbetinde "mirac"tan hisse alacak... 

Bu Gece;

Bol bol istiğfar edilmeli,
Garip ve kimsesizlerin gönlü alınmalı,
Kaza namazı kılınmalı,
Kaza namazı olmayanlar 12 rekatlık nafile namazı kılmalıdır.

Cenab-ı Hak bu gecenin feyzinden hisse alabilmeyi hepimize nasib etsin... Amin!

Kalbi Uyanıklık Talimi; Tasavvuf...

9 Haziran 2012 Cumartesi

Tasavvuf;

Nefsin ihtiraslarına set çekebilme eğitimidir.

Nefse karşı sulhu olmayan bir cenktir.

Kalbi Allah'tan uzaklaştıran herşeyden sakınarak takvaya erebilme cehdidir.

Bir arınma disiplinidir.

Her zaman ve mekanda Hakk'ın takdirinden ve taksiminden memnun olarak Allah ile dost kalabilme sanatıdır.

Hayatın med-cezirleri, değişen şartları ve sürprizleri karşısında  rûhî muvâzeneyi koruyup, şikayet ve sızlanmayı unutabilme maharetidir...

 
Ya Rabbi! - by Templates para novo blogger