Lâyıkına Muhabbet Müstehâkına Nefret...

30 Aralık 2010 Perşembe

Mü'minun Suresi;

  • Gerçekten mü'minler felaha ermiştir.
  • Onlar ki, namazlarında huşu içerisindedirler.
  • Onlar ki, boş ve yararsız şeylerden yüz çevirirler.
  • Onlar ki, zekat vazifelerini yerine getirirler.
  • Ve onlar ki, iffetlerini korurlar.
  • O mü'minler üzerindeki emanetleri gözetirler, verdikleri sözleri tam tamına tutarlar.
  • Namazlarını muhafaza ederler.
  • İşte onlar varislerdir.
  • Firdevs'e varis olan bu kimseler orada ebedi kalırlar.
Malı kazanırken, zekat vermek niyetiyle kazanmak gerekir. 

Namus, insana ait bir keyfiyettir. Cenab-ı Hak insanı mükerrem yarattı. Diğer mahlukatın seviyesine düşmesini istemiyor.
 
Ağzımızdan ne kadar boş ve faydasız söz çıkıyor?! 

Cenab-ı  Hak Mü'minun Suresinde bildirilen bu vasıftaki mü'minleri Firdevs cennetiyle müjdeliyor.

İmanı amellerle ispat etmek gerekiyor.

İman ıslak bir sabun gibidir. Nasıl ki sabun elimizden her an kaymaya müsait, iman da öyle. Dikkat etmez isek kayar. Kafire muhabbet edersin, iman kayar.

Layıkına muhabbet, müstehakına nefret olmalı. Bu çok hassas!

Kafirin yaptığı bir esere dahi "ne de güzel olmuş" demek... Yabancı markaları kullanmak... Bunlar tehlikeli... Kaçınmak lazım.

Mü'minlerin gayreti, feyzi, ruhaniyeti mü'minleri sevindirir, kafirleri üzer.

İmanın düşmanlarına karşı daima mukavemetli olmamız gerekir.

İslam'ın istikbalinde, İslam'ın kaderinde hayırlı, bereketli, feyizli hizmet ömrü niyazı ile...


Allah Rasulünden Ebu Hureyre (ra)'a Nasihatler-6

22 Aralık 2010 Çarşamba

   Ey Ebû Hureyre! Kadınlara söyle, kocalarının izni olmadan onların evlerinden  bir şey tasaddukta bulunmaları onlara helal olmaz. Ancak kocası evde yoksa ve yaş hurma gibi bozulmasından korkulan şeyler varsa onları tasadduk edebilirler.

   Ebû Hureyre! İnsanlara sünnetimi öğret ki, kıyâmet günüde öncekilerin ve sonrakilerin  gıpta edecekleri parlak bir nura sahip olasın. 

   Ey Ebû Hureyre! Yolda kalmış yolcuya sahip ol. Onu kendi evine ya da ailesine teslim et. Böyle yaparsan melekler de sırat köprüsünde seni teşyi ederler.

   Fakirlerle otur, onlarla arkadaş ol. Zira göz açıp kapayıncaya kadar da olsa Allah'ın rahmeti onlardan uzak olmaz.

   Müslüman olsun, kafir olsun fakir hastaları ziyaret et. Kafir bir fakiri hasta iken ziyaret edersen Allah Teâlâ'nın rahmetine erersin. Ya bir de müslüman fakiri ziyaret edersen ne elde edersin bunu tasvif edemem.

Kul Hamdi Unutmayacak!

17 Aralık 2010 Cuma

  • Nefsi öldürmek değil, gücünü kırmak mümkün. Zaten nefsi öldürürsek imtihanın gayesi ortadan kalkar.
  • Bütün ibadetlerimizi ruhaniyetle yerine getirmek gerekir.
  • Mü'min; gönlünden hikmet taşıran, rahmet taşıran demektir. Eman veren, güven veren, vaadinde duran demektir. Biz ne kadar bu vasıfları taşıyorsak, o kadar mü'miniz demektir.
  • Nefsânî hastalıklardan kurtulduğumuzda mü'min olabiliriz. 
  • Yerken Cenab-ı Hakk'ın "Rezzak" sıfatını düşünerek yemek... Yazın karpuza, kışın ise C vitaminine ihtiyacımız var. Kışın karpuz olsaydı hiçbir anlamı olmazdı. Cenab-ı Hak ihtiyacımıza göre halkediyor. 
  • Tefekkür halinde olmak, nefsâni hastalıklardan kurtulmuş olmanın habercisidir.
  • Gafletten ve nefsâni hastalıklardan kurtulmak zaruri.

Hz. Nuh (as)

  • Hz. Nuh (as) çok hassas bir peygamber. Bundan dolayı çok ağlayan, inleyen anlamında Nuh denildi. Ağlamasının sebebi ise, kavmine beddua, oğluna dua etmesidir.
  • 950 yıl sabrediyor daha sonra "Ya Rabbi! Mağlup oldum, yardım et. İntikamını al!" diye niyaz ediyor.
  • Oğlu Nuh (as)'a inanmıyor. Cenab-ı Hakk'a niyaz ediyor " Ya Rabbi! O benim ehlimdendir" diye. 
  • Nuh (as) bu zellerinden dolayı sürekli ağlıyor, inliyor, tevbe ediyor.
  • Sabrın dünyevî tarafı çok acıdır. Sabır, bu dünyaya ait  bir keyfiyet. Cennette sabır yok. Değişen şartlar altında sabrımızı muhafaza edeceğiz. İtidali bozmayacağız.
  • Afetler, insanların yaptıklarından dolayı oluyor.  İnsanların durumuna göre tabiat olayları zuhur ediyor.
  • Afetlerdeki kişilerin durumu;
  • Layık olanlar müstehâk oluyor.
  • Kimilerine ikaz oluyor.
  • Kimisi de şehit oluyor.
  • Bir mü'minde bulunması gereken 2 vasıf;
  1. Her amelini Allah rızası için yapacak,
  2. Hali, tavrı Allah'ın şahidi konumunda olacak.
  • İnsanlar neden putlara tapıyor?
  • İnsan müşahhasa meyyaldir. İnsanın mücerredi kavraması zordur. Kavramak için akıl kafi değildir, kalp ve teslimiyet gerekir.
  • Nefsani arzular ne kadar bertaraf edilirse, ruhâniyet o kadar mukavemet kazanır.

Muharrem gününün mübarek olması, bugünün müjdesinden, bereketinden nasibdar olmak niyazıyla...

Sehiv Secdesini Gerektiren Durumlar

11 Aralık 2010 Cumartesi

*Bir namazın tam bir rüknünü, bir farzını öne almak veya sonraya bırakmak sehiv secdesini gerektirir. Çünkü bu öne alma ve sonraya bırakma işi vacibi terk etmekten sayılır.
 
Örn; Bir kişinin kıyamda "Sübhaneke" den sonra kıraat yapmayı unutup rükuya varır varmaz hatırına gelmesi  ve hemen kıyama kalkıp kıraat yapması gibi.

Burada dikkat edilecek bir başka husus, kıraatten sonra önceki rükû geçerli olmayacağı için tekrar bir rükû yapılması gerektiğidir. Çünkü namazda sıraya riayet farzdır. 

*Her bir namaz için ayrı ayrı sehiv secdesi yapmak gerekir. 


Örn; Bir kişi, öğle namazının ilk sünnetinde sehiv secdesini yapmayı gerektirecek bir durumla karşılaşırsa, farzında ve son sünnetinde de yine böyle  bir durum olursa her bir namazın sonunda sehiv secdesi yapması gerekir. Eğer ilk sünnetin ardından yapması gereken secdeyi unutursa farzdan sonra bu secdeyi yapamaz.

(Büyük İslam İlmihali/Ömer Nasuhi BİLMEN)

Dostluğun Ölçüsü

5 Aralık 2010 Pazar

Hz. Mevlânâ buyurur:

"Dostlarınızı sıkça ziyaret ediniz. Çünkü üzerinde yürünmeyen yollar, diken ve çalılarla kaplanır."

Enes b. Malik (ra) şöyle der:

"Rasulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- din kardeşlerinden birini üç gün göremezse, onu sorardı. Uzaktaysa onun için dua eder, evindeyse ziyaret eder, hasta ise şifa dilemeye giderdi." (Heysemî)

Din kardeşlerinin ziyaretleşmeleri, birbirlerini arayıp hal-hatır sormaları, küçük şeylerle de olsa hediyeleşmeleri, sıkıntı ve sevinçlerini paylaşmaları; hem Hakkın rızasına hem de kardeşlik, dostluk ve muhabbet bağlarının kuvvetlenmesine vesile olur. Bunun zıddına, ihmal edildiğinde ve yeterince emek verilmediğinde ise, kardeşlik gülistanı târumâr olur; ihtilaf, ayrılık ve husûmet dikenleri ortalığı kaplamaya başlar.

Hz. Mevlana buyurur:

"Sağlık, sıhhat, âfiyet ve huzur çağında herkes dosttur. Ama dert çağında, gam vaktinde Allah'tan başka eş dost nerede!"

Gerçek dostluk, zor zamanların dostluğudur. Fakat pek çok insan, iyi gün dostudur. Gerçek dostluk ise dostunun saadetini paylaşmaya gönüllü olmak kadar, felaket anında ızdırabını paylamşaya da gönüllü olmaktır. Yine gerçek dostluk, yâr olup bâr olmamak, yani dostunun yükünü çekip ona yük olmamaktır. Bolluk ve rahatlık zamanlarının dostluklarını sahici sanmak, büyük bir hatadır. Çünkü pek çok insan, menfatinin dostudur. Bu sebeple zorluklarla denenmemiş bir dostluktan emin olunamaz.
(Gönül Bahçesinden/Altınoluk Dergisi)

Zünnûn-i Mısrî'den Nasihatler

4 Aralık 2010 Cumartesi

"Başkalarının ayıplarına bakan kişi, kendi ayıplarını göremez. Cennet ve cehenneme önem veren kimse , dedikodu ile meşgul olamaz. İnsanlardan kaçan, şerlerinden kurtulur. Nimete şükredene, nimet artırılır."

Muhammed b. Ahmed b. Seleme şöyle dedi: Zünnûn bana şu tavsiyede bulundu:

"İnsanların ayıpları kendi ayıbınla meşgul olmana engel olmasın. Onların ayıpları ile uğraşıp da kendini unutma. Sen onların murakıbı değilsin." Sonra da şöyle devam etti:

Allah'a kulların en sevimli olanı, onların en akıllı olanıdır. Kişinin aklının tamamlığı ve bu akla rağmen tevazu sahibi oluşu, bildiği bir şeyi anlatsa bile konuşan kimseyi güzelce dinlemesi, kendinden aşağı birisinden gelse bile, hak ve hakikati hemen kabul etmesi, hata yaptığı zaman hatasını itiraf etmesi ile anlaşılır."

Cenab-ı Hak Kulunun Huzurlu Olmasını İstiyor

  • Dinin kaynağı Cenab-ı Hak'tır. Cenab-ı Hak hiç bir dine teminat vermemiştir. Nurunu tamamlayacağını vaat etmiştir.
  • İslam, fıtrata yön verir.
  • İnsan din ile terbiye olmalıdır.
  • Mutlak dinsiz insan yoktur. Dinsizlerde din şuuraltında kalıyor.
  • İslam, günaha girecek bütün yolları tıkar.
  • Haşyet veren korkutucu şeyler, Cenab-ı Hakkın celâl tecellisi; gönle hoş gelen, güzel görünen şeyler de, cemâl tecellisindendir.
  • İnsan terbiyeye muhtaçtır. Terbiye olmazsa, insan kaymaya daha çok meyyaldir. Terbiye olması ona yardımcıdır.

  • Kalbî istidatlarımıza göre mükafat ya da ceza var.
  • Cenab-ı Hak kulunun dünyada huzurlu olmasını istiyor.
  • Düşündürmeyen bir bilgi insanı enaniyete götürür. Tefekküre götürüyorsa, kulu inceltir, zarifleştirir.
  • Tasavvuf;

  • Dinin ruhânî mayasıdır.
  • Allah'tan razı olma sanatıdır.
  • Nedenlere, niçinlere çarpı atma sanatıdır.
  • Allah Rasulünün ruhânî hayatı, ruhânî dokusudur.

Mevlana Hz.lerinden

9 Kasım 2010 Salı

Öyle bir abdest al ki, o abdest hiç bozulmasın!

Öyle bir namaz kıl ki, o namaz hiç bitmesin!

Aşığa beş vakit namaz yetmez, beşyüz bin vakit ister.

Gerçek aşık vuslatın bitmesini ister mi?

Cahil kimseye kitap gibi sessiz ol.

Gece neye gebeyse, onu doğurur.

Toplum neyi yetiştiriyorsa, istikbal odur.

Her kanat denizi aşamaz!

Ne kadar zengin olursan ol, yiyebildiğin kadar yersin.

Bed ve kaba ifadeler insanı rencide eder.

İyi ağaçtan talihli dal çıkar.

İnsana, aradığı şeye bakarak değer verilir.

Gündüz ışık saçmak istiyorsan, geceye benzeyen nefsini yakmalısın!
 

    Allah Rasulünün Ayak İzlerini Takip Et ki Huzur Bulasın!

    • Nefsi yüzde yüz arındırmak mümkün değil. Taatte çıkar, ibadette çıkar... Nefis bir yerden çıkar. Eğer böyle olmasa, nefsi yüzde yüz arındırırsak imtihanın anlamı kalmaz.
    • İnsanın en büyük düşmanı, yılanı egoizmdir (enaniyettir) menfaatperestliktir, ferdiyetçiliktir.
    • Allah-u Teala'nın izzet ve ikramına karşı insanın duygusuz olması ne acıdır!
    • İhsan; ilahi kamera altında olmanın idrak haline gelmesidir. Bunu hissetmeye başlayınca, kamil olma yolculuğu başlıyor. Bu da nefs-i mutmainnedir.
    • Daima kendimizi okuyacağız; "Ben nereden geldim? Bir asır önce neredeydim?" Cenab-ı Hak bizden derin ve ince bir tefekkür istiyor.
    • Allah'a yaklaştıkça feraset artıyor, uzaklaştıkça hamâkat (ahmaklık) artıyor.
    • Peygamber Efendimiz -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyuruyor: "Kalpler, Rahman'ın iki parmağı arasındadır." Kişinin durumuna göre Cenab-ı Hak kişinin kalbini yönlendiriyor; hayra da olabilir, şerre de...
    • Tasavvuf, Efendimiz -sallallahu aleyhi ve sellem-in gönül dünyasından  his alabilmektir.
    • İmandan ihsana olan yolculukta en çok katedilecek merhale, Allah Rasulünü kalben tanıyabilmektir.
    • Bir kulun en mühim meziyeti, Allah Rasulünü yakînen tanımaktır.
    • Kalpler, Allah Rasulünün ayak izlerini takip ederek huzur bulacak.
    • Gerçek pedagoji, psikoloji Allah Rasulünün ahlakıyla ahlaklanmaktır.
    • Her halimizi Allah Rasulünün haline râm etmemiz lazım.
    • Tasavvuf, Allah Rasulünün önüne geçmemektir!
    • En büyük tahsilden mahrum olmak, Allah Rasulünü tanıyamamaktır.
    • Allah Rasulüne tabi olarak imanın bedelini ödeyebiliriz.
    • Tüm sevgiler El-Vedud isminin tecellisidir. Bu tecelli olmasaydı, kimse kimseyi sevemez, robot gibi yaşanırdı. Muhabbet de iki uçlu bıçak gibidir. Layıkına muhabbet, müstehakına nefret olmalıdır.
    Rabbimiz, Efendimizin ruhani dokusundan hisse alabilmeyi nasib eylesin. Amin!

    İbadetlerden Lezzet Almanın Yolu

    24 Eylül 2010 Cuma

    • Şu dört vasıf bir toplumda bulunursa, o toplumun düzeni bozulur ;
      1. İman sadece camilerde kalmışsa,
      2. Mal cimrilerde ise,
      3. Silah korkaklarda ise,
      4. Yetki zayıflarda ise.
         
      • Dört şey geri gelmez;
      1. Atılan ok,
      2. Söylenen söz,
      3. Geçmiş hayat,
      4. Kaçırılmış fırsatlar. 

      • Şu altı korkuyu müslüman taşımalıdır;
      1. Son nefes korkusu,
      2. Kıyamet günü rezil rüsvay edecek şeylerin açığa çıkma korkusu,
      3. Amellerin boşa çıkarılma korkusu,
      4. Azrail'le nasıl karşılaşacağı korkusu,
      5. Dünya ile mağrur olup, ahireti unutma korkusu,
      6. Çoluk-çocuktan dolayı Allah'ın zikrinden gafil olma korkusu.
      • Şu üç kişiyle istişare etme;
      1. Sana kötülük telkin eden cimriyle,
      2. Azmini kıracak korkakla,
      3. Gözünü hırs bürümüş muhterisle.
      Ölüme karşı hazırlıklı ol ki, sana ebedî hayat verilsin.
      Hiç bir bela yoktur ki ondan daha kötüsü olmasın.

      İnsanlara iyilik etmek afetlerden, belalardan korur.

      Bir işi çok yapan onunla meşhur olur.

      Fazla yemeyi (oburluğu) terkedene ibadet lezzeti bahşedilir.
        İnsanların en cahili, ahiretini başkasının dünyası için satandır.
          Kötü işin en güzel şahidi, kişinin vicdanıdır.
            Bir kişi ile dost olmak istiyorsan onunla muayyen bir mesafede kal. Bu durumda iken sana normal davranıyorsa, onunla dost olmaya devam et, değilse devam etme.
              Dostlarını yitirmek, gurbete düşmektir.

              Anadolu Seminerleri

              23 Eylül 2010 Perşembe

              • Emr-i bil maruf için;
                1. Kur'an kültürü ve
                2. Takva lazım.
                  • Hidayeti kendimize dert edineceğiz.
                  • Cenab-ı Hak ne kadar nimet verdiyse, o verdiği nimetlerden -peygamberler dahil- sorumluyuz.
                  • Ömür mahduddur (sınırlı). Ahiret için verilen mühlet. Ömrümüzü boş vakitlerle, laubaliliklerle, -allah muhafaza- gevezeliklerle doldurmamamız lazım.
                  • Ahirette dünyadaki on dakikaya hasret kalacağız.
                  • Hizmet insanı iki şeyi unutmayacak;
                    1. Cenab-ı Hakkı,
                    2. Ölümü.
                      • İki şeyi de unutacak;
                        1. Kendisine yapılan kötülükleri, kardeşine karşı kalbinde bürûdet olmayacak.
                        2. Yaptığın hayır ve hizmetleri.
                          • İlim ve hal birbirini tamamladığı zaman, tam tebliğ yapılmış olur.
                          • İmanın en mühim vazifesi, layıkına muhabbet, müsthakına nefrettir.
                          İslam'ın kaderinde hayırlı ömür niyazıyla...

                          ...

                          19 Eylül 2010 Pazar


                           Allah'ım! 
                          Kalbime ne zaman bir korku gelse onu emniyete çevir. Gönlümdeki fırtınaları tam teslimiyet ve tevekkül ile sükunete erdir...

                          Dua

                          3 Eylül 2010 Cuma


                          اَللَّهُمَّ ارْزُقْنِي حُبَّكَ وَ حُبَّ مَنْ اَحَبَّكَ وَ حُبَّ مَنْ يُقَرِّبُنِي اِلَي حُبِّكَ

                          "Ey Allah'ım! Beni; Sen'in muhabbetinle, Sen'i sevenlerin muhabbetiyle ve beni Sen'in sevgine  yaklaştıranların muhabbetiyle rızıklandır!" 

                          AMİN!

                          Bir Dua...

                          25 Ağustos 2010 Çarşamba

                             
                             Allah'ım! Canımı gaflet içindeyken almandan veya gaflet içerisinde bırakmandan yahut gafillerden eylemenden sana sığınırım. 

                          AMİN!

                          Hz. Ali (ra)'ın Duası

                          كَفَانِي عِزًّا اَنْ تَكُونَ لِي رَبًّا

                          وَ كَفَانِي فَخْرًا اَنْ تَكُونَ لَكَ عَبْدًا

                          اَنْتَ لِي كَمَا اُحِب فَوْفِقِنِي اِلَي مَا تُحِب


                                    Benim Rabbim olman,
                                               İzzet olarak bana yeter 

                                    Senin kulun olmam,
                                                İftihar etmem için bana yeter

                                    Sevdiğim şekilde Rabbimsin,
                                                  Sevdiğin şekilde olmama da
                                                                Beni muvaffak eyle.

                                    

                          Peygamber Duaları

                          18 Ağustos 2010 Çarşamba

                          Hz. İbrahim (as)' ın Duası;



                            رَبَّنَا وَجْعَلْنَا مُسْلِمَيْنِ لَكَ وَ مِنْ ذُرِّيَّتِنَا اُمَّةً مُسْلِمَةً لَكَ 

                            وَ اَرِنَا مَنَاسِكَنَا وَ تُبْ عَلَيْنَا اِنَّكَ اَنْتَ التَّوَّابُ الرَّحِيم


                            "Ey bizim rabbimiz! Bizi yalnız senin için boyun eğen müslüman kıl ve zürriyetimizden yalnız senin için boyun eğen müslüman bir ümmet vücuda getir ve bizlere ibadetimizin yollarını göster ve tevbe ettikçe üzerimize rahmetinle bak. Şüphesiz ki tevbeleri kabul eden Tevvab, merhamet eden Rahman ancak sensin."

                            Bakara Suresi 128. Ayet 


                            Hz. Zekeriyya (as)'ın Duası;


                              رَبِّ هَبْ لِي مِنْ لَدُنْكَ ذُرِّيَّةً طَيِّبَةً اِنَّكَ سَمِيعُ الدُّعَاء

                              "Ya Rab! Bana katından temiz bir soy ihsan eyle. Şüphesiz sen duayı işitensin."

                              Ali İmran Suresi 38. Ayet

                              Evleneceklere Nasihatler

                              6 Ağustos 2010 Cuma

                              Peygamber Efendimiz -sallallahu aleyhi ve sellem- kızı Hz. Fatıma (r.anha)'ya gelin olurken şu nasihatte bulunmuşlardır:
                              "Kızım kendini temiz tut! (Devamlı) Rabbini zikret! Efendin sana baktığı zaman Senden memnun olsun, büyük bir ferahlık duysun. Gözlerini sürmele. Sürme, kadınların ziynetidir.
                              Kızım! Kocan sana baktığı zaman gözlerini ondan ayırma; sen de mukabele et. Böyle yaparsan sevgin fazla olur. O başka tarafa bakarken, sen onun yüzüne bak. Bunun büyük mükafatı vardır... Güzel bakışlarınla güler yüzle onu takip edip memnun etmene bir ay nafile orucu sevabı yazılır.
                              Kocanın yanında sessiz ve ilgisiz durma! Onun hoşlandığı şekilde güzelce söyle ki, sana muhabbet etsin... Kocanın hatalarını başkalarına söyleme! Eğer söylersen, Allah Teâlâ sana gadap eder. Sonra melekler, peygamberler ve nihayet kocan sana gücenir..."

                              Kurtuluşun Yolu...

                              30 Temmuz 2010 Cuma

                              • Cenab-ı Hak insanı mükemmel yarattı. Verdiği istidadı da mükemmel verdi. Bu istidadı Allah rızası yolunda kullanabilirse, bu dünya hayatı cennet oluyor. Tam tersi istidadını nefsî isteklerinin doğrultusunda kullanırsa, yazık oluyor insana.
                              • Tefekkür, iman anahtarıdır.
                              • Zihinle dünyevî tefekkür gelişir. Kalple uhrevî tefekkür gelişir. 
                              • Tefekkürün amacı, Cenab-ı Hakk'ın vücubunu ispattır. Eserden müessire doğru gidiştir.
                              • İcatların hepsi kulu Cenab-ı Hakk'a yaklaştırmalı.
                              • Sokaklara baktığımız zaman yarı çıplak geziyorlar, diğer mahlukat gibi... Niye dünyaya geldiğinin farkında değil. Perde çekilmiş kalbine.
                              • Bakıyorum en çok hastası olan doktorlar, psikiyatri doktorları. Tasavvuf zamanına baktığımızda böyle birşey var mı? Maddiyat arttıkça buhranlar artıyor.
                              • TEK KURTULUŞ YOLU, CENAB-I HAK'LA BERABER OLMAK, KADERE RAZI OLMAK.
                              Cenab-ı Hak hepinizi salihat-ı nisvandan eylesin. Hayırlara anahtar, şerlere kilit eylesin. Amin!

                              Berat Gecesi

                              25 Temmuz 2010 Pazar

                              • Berat gecesi, mağfiret gecesidir. Bu gecede;
                              1. Kur'an-ı Kerim okunur.
                              2. Kaza namazı olanlar bolca kaza namazı kılarlar.
                              3. Teheccüd namazı kılınır.
                              4. Yatsı namazından sonra kılınan 100 rekatlık namaz kılınır. Kılınışı; Her rekatta Fatiha'dan sonra 10 kere İhlas suresi okunur. Hasan Basri (ra), Rasulullah'ın ashabında otuz kişi bana haber verdiler ki: "Bir kimse bu namazı berat gecesinde kılmış olsa, Allah Teala rahmet nazarıyla yetmiş defa bakar ki, her bir bakışta o kimsenin yetmiş ihtiyacını ona ihsan eder. Bunların en aşağısı, günahlarının bağışlanmasıdır."
                              5. Akşam namazından sonra üç kere Yasin suresi okunur. Birinci okuyuşta, Cenab-ı Hak'tan hayırlı ve uzun ömür talebi, kaza ve beladan emin olmak niyetiyle, ikinci okuyuşta, bol ve helal rızık temennî niyetiyle, üçüncü okuyuşta, son nefesinde hüsn-i hatime, yani iman ile göçmek niyetiyle okunmalıdır. Her Yasin suresi okunduktan sonra berat duası okunmalıdır.
                              Esan olan bu geceyi Allah'a yaklaşarak geçirmek...

                              Babamdan öğrendiğim dua

                              21 Temmuz 2010 Çarşamba

                                Öğrencilik dönemlerimde babam arapça bir dua okumuştu bana. O zamanlar arapça bilmediğim için büyük bir merakla anlamını sormuştum babama. Dün babam beni havaalanına getirirken tekrar bu duayı okudu ve yıllar önce aramızda geçen o diyaloğu hatırlattı. Ben de bu vesileyle o duayı  ilk olarak nasıl tanıdığımı bir kez daha hatırlamış oldum. 

                                Bir süre sonra ise çok kıymetli bir hocam o duayı tavsiye etmişti bana, bir yerlere asıp sürekli okumam için... Yıllardır bu dua benim vazgeçemediğim dualarımdan olmuştur. Her ne durum olursa olsun dilimden dökülüverir bu dua...

                               اَللَّهُمَّ يَا مُفَتِّحَ الْاَبْوَابِ اِفْتَحْ لَنَا خَيْرَ الْبَابِ


                              "Ey kapıları açan Allah'ım! Bizim için (girecek) hayırlı kapılar aç." AMİN!

                              Sehiv Secdesi

                              13 Temmuz 2010 Salı

                              Sehiv secdesi, yanılma ve unutma secdesidir. Sehiv secdesi, farzların tehiri, (geciktirilmesi) vaciplerin sehven (unutarak) terk ve tehirinde gerçekleşir. 

                              Sehiv secdesinin dayandığı deliller;

                              Abdullah İbn Mes'ûd (ra)'ten rivayet edilen bir hadiste şöyle buyrulur: "Sizden biri namazında şüpheye düşerse, doğrusunu araştırsın ve namazını kanaatine göre tamamlasın, sonra selam versin ve sehiv secdesi yapsın, yani yanıldığı için iki secde daha yapsın." Buhari

                              Sehiv secdeleri vaciptir. 

                              Şöyle yapılır; Son oturuşta yalnız tahiyyat okuduktan sonra iki tarafa selam verilir. Tekbir getirilerek secdeye varılır. Secdede üç kere tesbihat okunur. Tekbir getirilerek secdeden kalkılır. Bir müddet sonra tekrar  tekbir getirilerek ikinci secdeye varılır. Secdede tesbihatlar üç defa okunduktan sonra, tekbir getirilerek secdeden kalkılır ve oturulur. Tahiyyat, salli-barik, rabbena duaları okunup selam verilir.

                              NOT: Yalnız sağ tarafa selam verdikten sonra sehiv secdelerinin yapılması daha uygun ve faziletlidir. Özellikle cemaatle kılınan namazlarda cemaatin yanlışlıkla dağılmaması için tercih edilmiştir.

                              Cuma Gününde Dua

                              9 Temmuz 2010 Cuma



                              لاَ اِلَهَ اِلاَّ اَنْتَ يَا حَنَّانُ يَا مَنَّانُ يَا بَدِيعَ السَّمَوَاتِ والْاَرْضِ

                              يَا ذَا الْجَلاَلِ وَ الْاِكْرَامِ


                              "Senden başka hiçbir ilah yoktur. Ey Hannân, ey Mennân, ey gökleri ve yeri en güzel şekilde yaratan, ey Celâl ve ikram sahibi!" 
                              (Câmiu's-sağir)


                              Bu dua ile herhangi bir saatte dua edilirse sahibine muhakkak icabet olunur.

                              (Dualar ve Zikirler)

                              İstiğfar Et ki Rızıklandırılasın...

                              8 Temmuz 2010 Perşembe

                              Hasan Basrî hz.lerine  farklı sıkıntılarından dolayı dört kişi  dua almak için gitmişti. Birinci kişi, kıtlıktan yakındı. Hasan Basrî istiğfarı tavsiye etti. İkinci kişi, fakir olduğunu söyledi. Hasan Basrî istiğfarı tavsiye etti. Üçüncü kişi, çocuğunun olmadığını ve dua etmesini istedi. Hasan Basrî yine istiğfarı tavsiye etti. Dördüncü kişi, bağ ve bahçesinin kuruduğunu söyledi. Hasan Basrî hz.leri diğerlerine olduğu gibi bu kişiye de istiğfarı tavsiye etti.

                              Bunun üzerine Hasan Basrî'ye soruldu: "Sana farklı şeylerden şikayet eden kişiler geldi, sen hepsine de istiğfarı tavsiye ettin."

                              Hasan Basrî şöyle cevap verdi: Ben kendimden hiçbir şey söylemedim. Nuh Suresinde şöyle buyrulmuştur: "Onlara dedim ki: Rabbinizden mağfiret dileyin; çünkü O çok bağışlayıcıdır. (Bağışlanma dileyin ki) üzerinize gökten bol bol yağmur indirsin. Mallarınızı ve oğullarınızı çoğaltsın, size bahçeler ihsan etsin, sizin için ırmaklar akıtsın." Nuh 10-11-12

                              Peygamber Efendimiz -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuşlardır:

                              "Kim çokça istiğfar ederse, Allah Teâlâ onun için her üzüntüden kurtuluş yolu, her darlıktan çıkış imkanı ihsan ettiği gibi, onun ummadığı yerden de rızık ihsan eder." (Ebu Davud)

                              Kalben Secden Ne Kadarsa Namazın O Kadar Mirac Olur...

                              7 Temmuz 2010 Çarşamba

                              Bugün defteri kalemi bir kenara koyup sadece dinlemek istedim dersi... Fakat biliyorum ki ders notlarını takip eden ve bekleyenler var... Bunun vermiş olduğu sorumlulukla az da olsa not almaya çalıştım. 
                              Mirac gecesinde yapılacaklarla ilgili yazıyı buradan okuyabilirsiniz.
                              Dersten bazı notlar;

                              • Mübarek gün ve geceler Hakk'a yaklaşmanın fırsatlarıdır. Bu gece seherde bol bol istiğfar edelim. İstiğfar bir mü'minin ayrılmaz bir parçasıdır.
                              • Asıl tahsil Efendimizin talebesi olmaktır, Efendimizle rabıta kurmaktır. Eğer Allah  Rasulüyle aranda bir bağ yoksa ümraniye dolusu kitap okusan, sadece yük! Kırk tane diploman olsa Efendimizle bir bağ yoksa aranda ancak çöp tenekesini doldurur o diplomalar. O çöp tenekesine de yazık!
                              • Evli çiftlere vazife;
                              1. Anne-babayı unutmamak,vefalı olmak gerekiyor. İkramda bulunmak, hizmet etmek gerekiyor. Anne-babaya nankör olmamak lazım.
                              2. Göz nuru evlatlar yetiştirilecek.
                              Bu gecenin feyzinden, ruhaniyetinden nasibdar olmanız niyaz ve duası ile...

                              Çaresizlerin Çaresi Allah'tır!

                              2 Temmuz 2010 Cuma

                              • İbadetlerin ne gibi faydası var? Mantığı nedir? Niye namaz kılıyor, oruç tutuyoruz? Allah bunlara muhtaç mı?
                              • İbadetin sağlam olması için, akaidin tam olması gerekiyor. İbadetlerin mantığı ve maksadı Allah'la dost olmaktır. Dost olup olmadığımızı anlamak da, "Allah-ü Teala'nın sıfatları bende ne kadar var, ne kadarını taşıyorum?" Cemali sıfatlar toprak altında.. Filizlenmesi, ağaç olması, meyve vermesi ve tevzi etmesi gerekir. Bu kamil insan modelidir.
                              • Namaz; Cenab-ı Hakk'a yaklaşma, şükretme, zikretmedir. Cenab-ı Hakk'ın da bizi anmasıdır. Namaz zor bir iştir. İbrahim (as) "Beni ve neslimi namaz kılanlardan eyle" diye niyaz ediyor. Bir peygamber dahi namazı hakkıyla kılma telaşı içinde... Namaz ruh ve beden ahengi içerisinde olmalıdır. Layıkıyla kılınmayan, geometrik olarak kılınan bir namazı Cenab-ı Hak istemiyor. Efendimiz namazı uzun kılardı, teşvik ederdi. Sagar cehennemine düşenlere " Neden buraya geldiniz?" diye soruldu. "Biz namaz kılanlardan değildik." denildi. Namaz Cenab-ı Hak'la kurbiyettir. En zor sabır namazdadır; kalp ve beden ahengi  olması gerektiğinden...
                              • Oruç; Mü'min ince ruhlu, hassas, rakik olacak. İncelecek, yontulacak.. Bunun yolu da oruçtan geçiyor. İnsan tezkiyeye muhtaç. Bu tezkiye oruç vesilesiyle... Oruç, nefsani arzulardan vazgeçmektir. Oruçluyken dile fermar çekilecek. (Diğer zamanlarda da fermar çekilecek ama oruçluyken daha çok dikkat edilecek.) Ya hayır konuşacaksın ya da susacaksın. Evliyalarda hissiyatları da susturma vardır. Buna çok dikkat edeceğiz... Kalbimize kötü duygular geldiğinde kalbimize de fermar çekeceğiz. Oruç, merhamet ve şefkatimizi artıracak. Merhamet; sende olanı, olmayana vermendir. Onun bir ızdırabı mı var? Teselli edeceksin. İlk selamı sen vereceksin. İlk muhabbeti sen vereceksin. 
                              • Hac; Görüntü olarak ahirete hazırlar. Hesaba çekilmeden önce kendimizi hesaba çekmeye, ölmeden evvel ölmemizi sağlar. Hacda dünyevî aporetlerden çıkıyoruz. Haccın istikbalimize ayna tutması lazım. Müslümanlar orada birbirlerinin eksikliklerini telafi edecekler.
                              • Hacda üç şeye dikkat var;
                              1. Fısk; Günah
                              2. Refes; Nefsani arzular
                              3. Cidal; Sürtüşme
                              • İlk cidal şeytan ve Allah arasında başladı. Şeytanın Hz. Adem'e secde etmemesi.. Bugün kü cidal ise, "bana göre bu zamanda böyle olmalı, tesettür şöyle olmalı.." Bu tarihsellik oluyor ve ucu küfre dayanıyor. Burada kendi aklını Allah'tan üstün tutmak var. Hayatımızın her safhasında şeytandan Allah'a sığınıcaz. İblis ve yandaşlarına karşı "estağfirullah el'azîm" diyeceğiz.
                              Cenab-ı Hakk'ın feyzinizi, ihlasınızı artırması duası ile...

                              Hz. Mevlana'dan Öğütler

                              1 Temmuz 2010 Perşembe

                              Sırların gönülde kalırsa, muradın çabuk gerçekleşir.
                              Tohum toprağa gizlenirse yeşerir! 

                              Kapı açılır, sen yeter ki vurmayı bil!
                              Ne zaman? Bilmem!
                              Yeter ki o kapıda durmayı bil!

                              Güzellik baktığın şeyde değil, bakışında olmalı.
                              Yüz gözünün gördüğü değil, gönül gözüyle gördüğündür güzel olan...

                              Allah Rasulünden Ebu Hureyre (ra)'a Nasihatler-5

                              30 Haziran 2010 Çarşamba

                                 Ey Ebu Hureyre! Gücün yeterse her ne zaman yağmur yağarsa iki rekat namaz kıl ki, o anda kaç damla yağmış ise o kadar hasene sana verilmiş olsun. Bu yağmur sebebiyle çıkan otların yaprakları sayısınca da ecir kazanırsın.

                                 Ey Ebu Hureyre! Su hayrı yap. Her abdest alanın ecrinin bir misli de sana yazılır. Onların sevaplarından da hiç bir şey eksilmez.

                                 Ebu Hureyre! Bilmez misin; adamın biri kuru ot toplamış onu da bir hayvan gelip yemişti de mağfiret olunmuştu.

                                 Ebu Hureyre! İnsanlara güzel söyle ki, kıyamet gününde felâha eresin.
                                 

                              Hıfzolunmak İçin Bir Başka Dua Daha

                              29 Haziran 2010 Salı

                              بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ

                               اَللَّهُمَّ يَا مُعِزُّ يَا مُذِلُّ يَا سَمِيعُ يَا بَصِيرُ يَا مُعِينُ يَا نَصِيرُ يَا جَلِيلُ يَا جَبَّارُ يَا قَادِرُ يَا قَهَّارُ يَا مُنْتَقِمُ وَ صَلَّي اللَّهُ عَلَي خَيْرِ خَلْقِهِ مُحَمَّدٍ وَآلِهِ اَجْمَعِينَ بِرَحْمَتِكَ يَا اَرْحَمَ الرَّاحِمِينَ
                              (خَمْسَ مَرَّات)

                              Rasulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz bu duayı Hz. Ebu Bekir (ra)'a öğretmişlerdir. Her kim sabah ve akşam bu duayı okursa Allah-u Teâlâ'nın her türlü kaza ve beladan hıfzedeceği buyrulmuştur.

                              Çıkmaz Sokaklarda Ömrümüzü Zayi Edersek, Yazık Olur!

                              24 Haziran 2010 Perşembe

                              • İnsanın fıtratında Rahman ve Rahim sıfatlarının tecellisi var. Cenâb-ı Hak Rahman ve Rahim sıftalarını tohum olarak insanın kalbine atıyor. İşte bu tohumun ağaç olması; ağacın da meyve vermesi lazım.
                              • Habib-i Neccar "Ya Rabbi! Beni taşlayanları benden önce affet" dedi. Bu Rahman sıfatının fıtrattaki tecellisidir. Tohumun ağaç olması, ağacın meyve vermesi, meyvenin de tevzî etmesi...
                              • Efendimiz ilmin menbaı idi. Sahabe "Ya Rasulallah! Neden böyle yaptın?" demezdi. " İşittik ve itaat ettik" derlerdi.
                              • Her ibadet ayrı bir hususiyetimizi  yükseltiyor.
                              • Oruç, nefsânî hayatın aşağı düşmesine, ruhâniyetin inkışaf etmesine vesile olur. Her insanın oruca ihtiyacı vardır.
                              • Orucun bize kazandırdığı;
                              • Merhametin inkışaf etmesine vesile olur. Aç kalarak açların halini anlama...
                              • Allah'ın nimetlerinin kadrini hatırlamaya vesile olur. Bilhassa yaz günlerinde bir dilim ekmeğe, yarım bardak suya muhtaç oluyoruz.
                              • Büyük vukuatlar gece meydana gelir. Hissiyat gece fazlalaşır. Rezaletler de gece olur, ruhaniyetler de... Vahiyler genelde gece inmiştir. 
                              • Kalp kilitlenirse, o kilidi açmak  zor. Kilitleyen açar ancak. Çok dua edeceğiz kalbimizin kilitlenmemesi için.
                              • Hayatımız tevhid çızgısı içinde olacak, yan sokaklara girmeyeceğiz.
                              • Çıkmaz sokaklarda ömrümüzü zayi edersek, yazık! 
                              İslam'ın istikbâlinde hayırlı, bereketli ömür niyazı ile...

                              İsra Suresi 80. Ayet

                              23 Haziran 2010 Çarşamba

                              وَ قُلْ رَبِّ اَدْخِلْنِي مُدْخَلَ صِدْقٍ وَ اَخْرِچْنِي مُخْرَچَ صِدْقٍ

                              وَ اچْعَلْ لِي مِنْ لَدُنْكَ سُلْطَا نًا نَصِيرًا

                              "Ve şöyle niyaz et: Rabbim! Gireceğim yere dürüstlükle girmemi sağla; çıkacağım yerden de dürüstlükle çıkmamı sağla. Bana tarafından, hakkıyla yardım edici bir kuvvet ver."

                              Peygamber Efendimiz -sallallahu aleyhi ve sellem'-in Medine'ye girerken bu ayet-i kerimeyi okuduğu rivayet edilir. Biz de bir yere girerken ve çıkarken, her iş ve durumda bu duayı vird edinelim... 
                               

                              Gök Gürlediğinde Okunacak Dua


                              اَللَّهُمَّ لاَ تَقْتُلْنَا بِغَضَبِكَ وَلاَ تُهْلِكْنَا بِعَذَابِكَ وَعَفِنَا قَبْلَ ذَلِكَ


                              "Ey Rabbim! Bizi gadabınla öldürme, azâbınla helâk etme ve bundan evvel bize afiyet ver." 

                                        AMİN!                  

                              Allah Rasulünden Ebu Hureyre (ra)'a Nasihatler-4

                              21 Haziran 2010 Pazartesi

                                 Ey Ebu Hureyre! Kur'an-ı öğren ve onu insanlara öğret. Ölünceye kadar da böyle devam et. Böyle hareket edersen melekler senin kabrine gelip kıyamete kadar senin için Allah Teâlâ'dan rahmet ve mağfiret talep ederler. Mü'minler beytullahı ziyaret için nasıl fevc fevc gelirlerse, melekler de senin kabrine öyle gelirler.


                                 Ey Ebu Hureyre! Müslümanlarla karşılaştığın zaman onlara güler yüz göster, selam ver, ellerini tutup musafaha et. İmkan bulursan böyle hareket etmeyi her yerde gerçekleştir. Zira seni görüp gözetmekle mükellef hafaza meleklerinin dışında seninle beraber olan melekler bu hareketin sebebiyle Allah Teâlâ'dan senin için rahmet ve mağfiret isterler. Melekler kendisine istiğfar ederken bu dünyadan ukbaya göçeni, Yüce Mevla affeder. 

                              Üç Aylar ve Regâib Gecesinin Fazileti

                              • Cenâb-ı Hak oniki ayda bazı ayları diğer aylardan daha faziletli kılıyor. Kullar gayret etsin, daha çok ibadet etsin diye... Bu ay bolluk ve bereket ayı. Üç aylar müslümanlar için rahmettir. Cenâb-ı Hakk'ın Efendimiz -sallallahu aleyhi ve sellem'-e merhameti sebebiyle ümmete rahmet kılınmıştır. Receb ve Şaban Ramazana hazırlıktır. Bu iki ayda çok büyük tecelliler var. 
                              • Bu geceler ganimet ve ticaret geceleridir.
                              • Üç aylar iç alemin tekâmül ettiği zamanlardır.
                              • İlahî rahmetin tuğyân ettiği günlerdir. Rahmet yağmurunun kayalara, çöllere akması gibi...
                              • Biz meccânen ümmet olduk. En büyük peygambere Allah'ın muhabbeti çok. En büyük peygamberin ümmetine muhabbeti çok. Diğer peygamberlerde böyle bir lütuf yok. 
                              • Üç aylarda muhasebe edeceğiz. Efendimize ne kadar benziyoruz? Kendimizde Allah Rasulünden ne kadar hal var?
                              • İmanın şartı,  itaat; imanın kemâle ermesi için de Allah'a ve Peygamberine itaat şart.
                              • Rahmeti ve bereketi bol bir aya giriyoruz. Daima kendimizi muhasebe edeceğiz. "Ben Allah ve Rasulünü ne kadar seviyorum? Seviyorsam ne kadar benziyorum?" "Kişi sevdiği ile beraberdir." Beraber olan birbirine benzer. Biz ne kadar Allah Rasulüne benzemekteyiz? Sahabe bu dertteydi...
                              • BU GECELERDE NE YAPALIM?
                              • Varsa kaza namazları yoksa nafile namazlar kılalım.
                              • Kur'an-ı Kerim ile meşgul olalım.
                              • Cenâb-ı Hakk'ı zikredelim.
                              • İnfâk edelim.
                              • Seherde uyanık olalım. Cenâb-ı Hakk'a tesbihatta bulunalım.
                              • Tefekkürde bulunalım. Müslüman olarak, ümmet olarak dünyaya geldik bunların şükrü içerisinde tefekkür...
                              • Sokaklara baktığımız zaman  diğer kavimler sanki tekrar gelmiş.. Ad kavmi, Semud kavmi, Lut kavmi... Bu üç ayları çok iyi geçirelim ki gelecek musibetlerin önlenmesine vesile olsun.
                              • Cenâb-ı Hakk'a olan muhabbetin göstergesi, Efendimize olan muhabbet, sünnet-i seniyyeyi yaşamak ve din kardeşliğidir.
                              • Efendimiz din kardeşliğini çok severdi. Kalp beraberliği yoksa fiziki beraberliğin bir anlamı yok. 
                              • Bugünkü iman kardeşliği, uçurumun kenarından kurtarmak. Uçurumun kenarında yalnız bırakmamak. Her yer uçurum... Herkes birbirine muhtaç...
                              • İbadette, taatte, güzel ahlakta  kristal gibi olalım. Kristal ışığı en güzel şekilde yansıtır. Biz de iç dünyamızla İslam'ın ışığını en güzel şekilde yansıtalım. Bir müslümanın her hali hayranlık ve ihtişam sergilemelidir. Bir müsüman cazibe unsuru olmalıdır. Cazibe unsuru olsun ki cezbetsin...
                              • Okumak için dünyaya geldik. Neyi okumamız lazım? Bunu çok iyi bilmemiz gerekiyor. Dünyada okuduklarımız ahirette sunulacak. Bunun için dünyada iken neyi okuduğumuz çok önemli.
                              Cenâb-ı Hak üç ayların bereketini üzerimizde nâil eylesin. AMİN!

                              Edeb Nedir?

                              10 Haziran 2010 Perşembe

                              "Edeb, konuştuğun zaman dilini, yalnız kaldığın zaman kalbini, dışarıya çıktığın zaman gözünü, yediğin zaman boğazını, sofrada uzattığın zaman elini, yürüdüğün zaman ayağını muhafaza etmek ve bütün işlerinde vaktini korumaktır. Kim âzâlarını korumaz, vaktini zâyi ederse, onun uzuvları edepsizliğe gider."

                              "Uzuvlarını nefsinin istekleriyle tatmin ederek memnun eden, kalbine pişmanlık ağacı dikmiş demektir."

                              Allah Rasulünden Ebu Hureyre (ra)'a Nasihatler-3

                              5 Haziran 2010 Cumartesi

                                 Ey Ebu Hureyre! Gecenin hangi vakti namaz için en faziletlidir? Efendimiz cevaben: 

                                 -Gece yarısı en faziletli vakittir, buyurdular.

                                 Ebu Hureyre! Şayet gücün yeterse müslümanların kanlarına, mallarına, ırzlarına zarar vermeden yükü hafif bir şekilde Allah Teâlâ'ya kavuşmaya çalış ki, mukarrabinden olasın.

                                 Ebu Hureyre!  Kıyamet gününde cennete benimle beraber girinceye kadar benden ayrılmamak istiyorsan, beni hiç unutmamacasına sev. Bil ki beni seversen şu üç şeyi terketmezsin:
                              1. Yoluma uymak.
                              2. Bana kavuşmayı arzulamak.
                              3. Bana çokça salât-ü selâm getirmek.
                                 Efendimiz -sallallahu aleyhi ve sellem- devamla buyurdular ki:

                                 -Allah Teâlâ'nın taksimine razı ol. Zira Allah'ın taksimine razı olduğu halde bu dünyadan ayrılan kişiden Hak Teâlâ Hazretleri razı olur. Allah'ın razı olduğu kişinin gideceği yer ise cennettir.
                                

                               
                              Ya Rabbi! - by Templates para novo blogger