17 Aralık 2010 Cuma
- Nefsi öldürmek değil, gücünü kırmak mümkün. Zaten nefsi öldürürsek imtihanın gayesi ortadan kalkar.
- Bütün ibadetlerimizi ruhaniyetle yerine getirmek gerekir.
- Mü'min; gönlünden hikmet taşıran, rahmet taşıran demektir. Eman veren, güven veren, vaadinde duran demektir. Biz ne kadar bu vasıfları taşıyorsak, o kadar mü'miniz demektir.
- Nefsânî hastalıklardan kurtulduğumuzda mü'min olabiliriz.
- Yerken Cenab-ı Hakk'ın "Rezzak" sıfatını düşünerek yemek... Yazın karpuza, kışın ise C vitaminine ihtiyacımız var. Kışın karpuz olsaydı hiçbir anlamı olmazdı. Cenab-ı Hak ihtiyacımıza göre halkediyor.
- Tefekkür halinde olmak, nefsâni hastalıklardan kurtulmuş olmanın habercisidir.
- Gafletten ve nefsâni hastalıklardan kurtulmak zaruri.
Hz. Nuh (as)
- Hz. Nuh (as) çok hassas bir peygamber. Bundan dolayı çok ağlayan, inleyen anlamında Nuh denildi. Ağlamasının sebebi ise, kavmine beddua, oğluna dua etmesidir.
- 950 yıl sabrediyor daha sonra "Ya Rabbi! Mağlup oldum, yardım et. İntikamını al!" diye niyaz ediyor.
- Oğlu Nuh (as)'a inanmıyor. Cenab-ı Hakk'a niyaz ediyor " Ya Rabbi! O benim ehlimdendir" diye.
- Nuh (as) bu zellerinden dolayı sürekli ağlıyor, inliyor, tevbe ediyor.
- Sabrın dünyevî tarafı çok acıdır. Sabır, bu dünyaya ait bir keyfiyet. Cennette sabır yok. Değişen şartlar altında sabrımızı muhafaza edeceğiz. İtidali bozmayacağız.
- Afetler, insanların yaptıklarından dolayı oluyor. İnsanların durumuna göre tabiat olayları zuhur ediyor.
- Afetlerdeki kişilerin durumu;
- Layık olanlar müstehâk oluyor.
- Kimilerine ikaz oluyor.
- Kimisi de şehit oluyor.
- Bir mü'minde bulunması gereken 2 vasıf;
- Her amelini Allah rızası için yapacak,
- Hali, tavrı Allah'ın şahidi konumunda olacak.
- İnsanlar neden putlara tapıyor?
- İnsan müşahhasa meyyaldir. İnsanın mücerredi kavraması zordur. Kavramak için akıl kafi değildir, kalp ve teslimiyet gerekir.
- Nefsani arzular ne kadar bertaraf edilirse, ruhâniyet o kadar mukavemet kazanır.
Muharrem gününün mübarek olması, bugünün müjdesinden, bereketinden nasibdar olmak niyazıyla...